Geçen gün bir kız arkadaşım bana geldi ve heyecanlı heyecanlı yeni aşkından bahsetmeye başladı. Anlatırken gözlerinin içi nasıl gülüyordu, görmeliydiniz.
Kendinden 25 yaş büyük bir adama aşık olmuş. Bizim kız 35, adam 60 yaşında. Aradaki yaş farkını söyler söylemez de ekledi: 'Ama görsen en fazla 45 dersin.'
'Tamam' dedim, 'Kimsenin seni yargıladığı yok, olamaz zaten, sakın buna izin verme.'
Aşk bu, insanı ne zaman, nerede yakalayacağı belli mi olur? Bir anda kesiverir ayağını yerden. Hiç aklında yokken olur hem de. Üstelik bazen asla olamayacağını düşündüğün tarzda ya da tipte insanlarla bile olabilir. Dedim ya, aşkın sağı, solu belli olmaz. Aşk tanrısı Eros, en çok da böyle tezat, olmayacak görünen kişilerle oynamayı sever bu oyunu.
Arkadaşım anlatmaya devam etti; daha evvel kimsenin anlayamadığı bir şekilde anlıyormuş onu yaşlı sevgilisi. İlişkilerinde hem aşk hem de şefkat dokusu varmış. Birlikte seyahatlere gitmekten çok zevk alıyorlarmış. Tek endişesi varmış onu üzen ve düşündüren... Evlenirlerse adamcağızın yaşı gereği kendisinden evvel bu dünyadan göçüp gitmesinden korkuyormuş.
'Amaaan' dedim, 'Düşündüğün şeye bak! Yahu, kimin kimden önce gideceği belli mi olurmuş?'
'Yaşa gitsin işte' dedim, 'Aşk bu, bulmuşsun bir kere. Yarın yaşayacağının garantisi mi var? Hem seni ne yargılayan ne de eleştiren var. Eskiden olsa kıyamet kopmuştu, bak keyfine' diye devam ettim.
Sonra birden aklıma geldi. Adam kadından büyük olduğunda, hatta bu fark 20-25 olduğunda bile, bu bir şekilde kabul görüyor. Ama kadın adamdan 20-25 yaş büyük olduğunda sorun oluyor. Hatta kıyamet kopuyor.
Mesela 43-44 yaşlarında bir adam, 63-64 yaşlarında bir kadınla beraber olamaz mı? Oluyor işte. Ne var bunda?
O yaşlarda bir erkeğin gencecik kadınlarla olması normal de aynı yaştaki bir kadının kendinden 20 yaş küçük bir adamın tadına bakması mı anormal?
O kadının hakkı yok mu? Madem bulmuş genç sevgiliyi, hayatının kendine bahşettiği bu son yıllarda kimseyi takmadan yaşayacak elbette. Kadın olduğunu, hala çok beğenildiğini hissetmek isteyecek.
Kimsenin böyle bir ilişkiyi yargılamaya hakkı yok. İsteyen istediğini yaşar. Her insanın bir ilişkide aldıkları, ona kalanlar önemlidir. Dışarıdan alakasız görünen iki kişinin bir arada ne paylaştıklarını, dahası birbirlerinin hangi boşluklarını doldurduklarını asla bilemezsiniz.
Belki, genç adam kendinden yirmi yaş büyük kadınla birlikte olurken geçmişte annesiyle yaşadığı sorunları temize çekiyordur, belli mi olur. Ya da belki genç sevgililerine yetemediğini fark edip olgun kadınla şefkatin en alasını yaşıyordur. Ya da Oedipus kompleksini atlatamamıştır bir türlü.
60 yaşında sevgilisi olan kız arkadaşım da kabul etmek istemese bile babasıyla kozlarını paylaşıyor bir anlamda. Psikoloji diye bilim ve bilinçaltı diye bir kavram var ama değil mi? Freud boşuna yazmamış Oedipus kompleksini. Adamın bir bildiği varmış demek ki...
BU HAFTA GÖKYÜZÜNDE NELER OLUYOR?
Bu hafta geçtiğimiz hafta yaşanılan ay tutulmasının etkilerinin hafiflemeye başladığı, önümüzdeki pazar yaşanacak olan güneş tutulmasının adımlarının hissedilmeye başlandığı bir zaman.
Son günlerde özellikle Yengeç, Oğlak, Koç ve Teraziler önemli değişimler yaşadılar ama aslında herkesi iyi ya da kötü etkileyen olaylara sahne oldu.
Ay tutulmaları bitişleri ve sonlanmaları, güneş tutulmaları ise yeni ve taze başlangıçları anlatır. Bazen güneş tutulmalarında da kayıp yaşanır ama bu kayıp yeni gelen şeye yer açmak içindir.
Yine Yengeç, Oğlak, Koç ve Terazilerin hayatlarında önemli şeyler başlamak üzere.
Ay sonu büyük kaos başlayacak. Herkes hayatındaki büyük değişimlere hazır olsun zira bu yaz değişim yazı. Kimi isteyerek, kimisi ise zorla...
UZAK DURULMASI GEREKEN ERKEK TİPLERİ
1Karısından ya da sevgilisinden henüz yeni ayrılmış olanlar: Bir daha dönmeyeceklerini ya da artık nefret ettiklerini söyleseler dahi asla inanmayın. Özellikle ayrılmak isteyen kendileri değilse...
2Evli ya da ilişkisi olanlar: Tam anlamıyla 'evdekinin' dahi olamayan biri sizin mi olacak? Bitmek üzere olduğuna dair söyledikleri sözlerin bir tanesine bile inanmayın. Hepsi ya boşanmak üzeredir, ya çok mutsuzdur ya da ayrılabilmek için geçerli bir neden arıyordur güya. Unutmayın; hiçbir erkek kolay kolay düzeninden vazgeçmez. Onların tek istediği hem düzenleri sürsün hem de hala arzulanır olduklarını hissedip eğlenmeye devam etsinler.
3Çok fazla erkeksi özellik gösterenler: Bunlar iç dünyalarında yeterli olmadıklarını bildiklerinden bunun üstesinden gelmek ve öyle olmadıklarını kendilerine kanıtlamak için aşırı maço takılırlar. Kadın onu yapamaz, bunu giyemez, sadece erkeğe hizmet eder! Bunlar kadının erkeğe hizmet etmesini 'sevgi ve şefkat' olarak adlandırır ama bundan sadece faydalanırlar. Dikkat!
4Aşırı kıskançlar: Kıskançlık sevgi demek değildir. Özellikle de ilişkinin daha ilk haftasında elinizi öptüğünde yanında oturan adama bir an için baktığınızı iddia ediyor ve bunu sorguluyorsa ya da biriyle vedalaşırken kendisinin de yanınızda olmasına rağmen o kişiyi samimi bir şekilde öptüğünüzü iddia edip arıza yaratıyorsa oradan hemen uzayın! Adam psikopat...
5Sizden çok farklı bir kültür ve yetiştirilme tarzından gelenler: Zıt kutuplar birbirini çekse bile uzun vadede bu büyük sorun yaratır. Dünyaya başka noktalardan bakmak aynı yolda yürümeyi zorlaştırır. Birlikteyken bile yalnızlaştırır.
6İşkolikler: Aşk hayal etmek demektir. Beyni fazla meşgul olanlarınsa hayal kuracak ve idealleştirecek zamanları olmaz. Üstelik ilişkiye başlasanız bile sizi bir süre çıldırtırlar.
7Çapkınlar: Tamam, her erkek biraz çapkındır diyebilirsiniz ama ben bunu resmen iş edinenlerden bahsediyorum. Onun için listesine yazdığı bir isimsiniz işte, bir değeriniz olamaz. Tek şansınız asla sizi elde etmesine izin vermemektir.
8Önceki ilişkilerinde büyük bir acı ya da hayal kırıklığı yaşayanlar: Bunun iki sonucu olur. Adam ya karşısına çıkan ilk kadından bunun intikamını alır ve kendini bu şekilde iyileştirmeye çalışır ya da çocuk gibi yaralı olur, sizin de onun bakıcısı olmanızı bekler. Her iki durumda da arkanıza bile bakmadan kaçın.
9Cimriler: İmkanı olduğu halde en ucuz havayolu ve uçuş saatini tercih ediyor, evini bir harabe gibi bırakıp gerekçe olarak da kendi evi değil kira olmasını gösteriyorsa, üstüne başına dikkat etmiyor bunu da tutumlu olmakla eşdeğer görüyorsa hemen kaçın. Adamın kendine saygısı yok. Kendi rahatını ve konforunu düşünmeyen sizinkini mi düşünecek? Evlenseniz yanmışsınız demektir. Yalnız bu madde imkanı ve parası olup da böyle davrananlar içindir, dikkat!
10Gençliğini yaşayamamışlar: Bunlar gençliklerinde türlü nedenlerle sağlıklı ilişkiler kuramamış, istenmemiş ya da şartlar öyle gerektirdiği için bu durumu yaşamak zorunda kalmış tiplerdir. Sonradan bir güç elde ettiklerinde bunun acısını çıkarmak için skor peşinde koşmaya başlarlar. Ne kadar fazla kadınla birlikte olurlarsa, gençliklerinde kaçırdıkları kadınların sayısını yakalayacaklarını düşünürler. Arkanıza bile bakmadan kaçın. Çünkü acı haber şudur: Ruhlarındaki boşluğu ne kadar fazla kadınla olurlarsa olsunlar dolduramazlar.
BİR NEV-İ ALATURKA
Birkaç gün evvel Hıncal Uluç ile beraber birkaç arkadaşımızı daha yanımıza alarak Nahide'ye Nev'i dinlemeye gittik. O gece özellikle gitmemizin nedeni yeni çıkardığı alaturka albümüydü.
Açıkçası pek aram yoktur bu tarz şarkılarla. Nev'i de daha evvel hiç dinlememiştim.
Fakat ilk şarkıyı dinledikten sonra büyülendim. O kadar güzel söylüyordu ki o eski şarkıları... Çok etkilendim. Çok ama çok eskilere giden bir repertuar seçmişti o gece. Ne gariptir ki hiç anlamam dediğim şarkıları sanki bir yerden biliyormuşum gibi hissettim. Yoksa başka türlü ilk defa dinlediğim şarkılara eşlik etmemi başka nasıl açıklayabilirim bilmiyorum. Çok samimi duruyor Nev. Daha da ötesi alaturka şarkılara caz, rock öğeler katıyordu. Şaşırdım. Bu kadar eski şarkılarımızı birilerinin ortaya çıkarması, dahası artık anlamsız şarkı sözlerinin birbirleriyle yarıştığı zamanımızda küçük bir kesime hitap etme riskini alabilmesi önemli.
Daha önceki albümlerden de şarkılar söyledi. Favori şarkım 'Mühürlü Kaderim' oldu. Bu albümdense favori parçam 'Mazideki Aşk'...
Ertesi gün hemen 'Bir Nev-i Alaturka' adlı albümünü aldım. Bayıldım. Eminim siz de bayılacaksınız.
Haftanın sözü
Eleştirmenin amacı kendinde uyanan duyguları saptamaya çalışmaktır; başkalarının başyapıtlarını düzeltmeye kalkışmak değil...
Oscar Wilde
