Aşkın halleri...

Aşk duygusunu oldum olası severim ben ama duygularımı göstermeyi pek sevmem. Daha evvel yaşadığım deneyimler buna sebep oldu belki de kim bilir...  Ne kadar fazla tutarsam içimde, ne kadar fazla belli etmezsem o kadar kazanacağımı düşünürüm çoğu zaman.
Ama hayat insanı hep inandıkları ile sınar ne yazık ki.

Gelin görün ki şimdiler de bu inancımla yüzleştim.
Ben saklamak, ortaya çıkarmamak için direndikçe öyle olaylar ve duygular yaşattı ki  hayat bana yukarıya bakıp 'Ben kimim ki kontrol etmeye çalışıyorum her şeyi' dedim bir anda.
Şimdi kendimi hesapsızca bırakmanın, kontrol etmekten vazgeçip sadece yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlıyorum.
Artık saklamaktan da vazgeçtim her şeyi.
Açık açık söyleyemesem de açık açık yapıyorum.
Dünyanın bir ucuna sırf ona sürpriz yapmak için gitmek gibi...
İşin en güzel yanı kendi inancımı kendimin çürütmüş olması.
Aşk ne kadar çok kaçarsan ve ne kadar çok kendini saklarsan değil, ne kadar çok seversen ve bunu gösterirsen büyüyormuş, anladım...

MİLANO'DA BİR TÜRK LİDER
İstanbul'da hava buz...   Kar yağıyor sinsi bir şekilde...
Düştük sabahın altısında yollara.
İstanbul'daki soğuk havayı arkamızda bırakıp içimizi ısıtacak denli sıcak bir havanın olduğu İtalya'ya doğru başladı yolculuğumuz sabahın kör karanlığında.
Birkaç saat sonra uçağın yere inişi sırasında yaşanan sarsıntıyla gözlerimi açtığımda uzun zamandır hasret kaldığım güneşli bir havada gülümsedim Milano sokaklarına.
En sevdiğim şey seyahat etmekse benim, en sevmediğim şey de indi, bindi, bavul beklemek, alma, taşıma kısmıdır aslında.
Tüm bu süreçleri atlattıktan sonra kendimizi kapıda bizi bekleyen şoförlü bir otomobilde bulduk.
Neşeyle otelimize doğru giderken bir yandan da genç şoförümüzle sohbet etmeye koyulduk.
Şehrin eski ve tarihi binalarının önünden geçerken birden dikiz aynasının altına yapıştırılmış bir fotoğraf dikkatimi çekti.
Daha doğrusu fotoğraftan çok bir büsttü.
Dikkatli bir şekilde ona bakarken şoför gülümsedi; Atatürk o dedi.
O anda İtalya'da lüks bir otomobilin dikiz aynasına yapıştırılmış Atatürk resmine mi şaşırayım yoksa Atatürk'e hayran bir İtalyan genciyle karşılaşmış olmama mı bilemedim.
Ben şaşkınlıkla ona bakarken o Atatürk'e neden hayran olduğunu anlatmaya başladı.
Üniversitede siyaset bilimi okuyan bir genç... Okul harçlığını çıkartmak için bir yandan da bir otelde transferler için çalışıyor.
Göğsümün kabardığını ama aynı zamanda içimi tuhaf bir hüznün doldurduğunu hissettim.
Onun gibi bir lider olmadı dünya tarihinde dediğinde gözlerimin dolduğunu gizlemek için başımı önüme eğdim.
İçimden ona 'Bir zamanlar senin şu söylediğini söylemek kıvanç doldururdu insanın içini. Ama şimdi insan Atatürk'ü sevdiğini söyleyince darbeci olduğunu söylemiş oluyor bir anlamda' demek geçti.
Milano'da bir İtalyan genci kullandığı otomobilin aynasına onun büstünü yapıştıracak denli ona hayranlık duyarken Türkiye'de bir Türk genci Atatürk hayranlığını çok fazla açık etmemesi gerektiğini düşünüp bunu saklıyor.
Her şey değişir zamanla. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.
Bugün Atatürkçü olmayı ve onu sevgiyle anıp yapmak için hayatını feda ettiği ilkeleri benimseyenleri darbeci ilan edenler gün gelecek şimdi yaptıklarının altında ezilecek.
Ve Atatürkçü olan, o yoldan dönmeyen, önüne ne kadar engel çıkarırlarsa çıkarsınlar yolundan dönmeyenler!
Bu olanlara şaşırmayın!
Dünyaya ismini kazımış ve ölümünün üzerinden neredeyse bir asır geçecek olmasına rağmen hala tüm dünyada hayranlıkla anılan bu liderin gençliğe olan son sözlerini okuyun bir daha!
Gençliğe Hitabe'nin satır aralarında bugünlerden bahsettiğini fark edeceksiniz...

İTALYAN ERKEKLERİYLE TÜRK ERKEKLERİ ARASINDAKİ 3 FARK
1 İtalyan erkekleri Türk erkekleri gibi güzel kadına bakmayı seviyor. Bu yüzden sokakta yürürken hepsinin gözünü üzerinizde hissediyorsunuz. Ama bizimkiler beğenilerini olmadık cümleler ile laf atma şeklinde ortaya koyarken onlar sadece gülümsemekle yetiniyor.
2 Bizimkiler ya giyinmekten anlamıyor ya da tam bir moda kurbanı   oluyor. Tarz sahibi kadın ve erkek az. Onlar ise modanın kalbinde olduklarından dolayı belki de hep çok şıklar.
3 Bizim buralarda erkekler aşık olduğunu göstermek istemez çünkü karizması çizilecek zanneder. Onlar ise ne kadar çok aşık olduklarını gösterirlerse her şeyin ateşli olacağını düşünüyorlar.

HAFTANIN SÖZÜ :
'Ne kadar çok kişi benimle aynı fikirde ise o kadar çok yanıldığımı düşünürüm.'
Oscar Wilde

Başak Sayan Contact

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Başak Sayan Social

Manager

MÜGE ULUSOY

Phone:+90 0533 747 62 50
E-Mail: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Web : www.mugeulusoy.com.tr